Bu Blogda Ara

8 Haziran 2015 Pazartesi

Girişimciler için: The Startup Conference İzlenimleri

Bu yazımızda, HızlıYOL teknoloji olarak 14 Mayıs 2015'de San Francisco'da katıldığımız "The Start-up 2015" konferansı ile ilgili görüşlerimi paylaşacağım. Öncelikle konferansa ciddi bir katılım olduğunu söylemem gerekiyor. Konuşmacıların ise slikon vadisinde bu işin içinden gelen yatırımcı ve şirket yöneticilerden oluşması bu etkinliğin başarısının ana sırrı.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki başarılı bir start-up şirketi kopyalama ile kurmak mümkün değil. Türkiye'de çokça söylendiği gibi Amerika'daki fikri getir, Türkiye'ye çak mantığı ne yazık doğru bir yöntem değil. Çünkü Amerika'nın gerçekleri Türkiye'den çok farklı. Dolayısı ile ihtiyaçlar, öncelikler ve beklentiler de farklı. Bu sebeple Amerika'daki yeni fikirler genel trendleri anlamak açısından çok önemli.

Buna ek olarak, etkinlikte gördüğüm, start-up kurayım, destek alayım, çok para kazanayım mantığı kesinlikle çok yanlış. Çünkü başarılı şirketlerin tümünün bir felsefesi var aslında, Amerika'da yatırım alan fikirler kesinlikle ürünle ilgili değil. İki ana kriter var; ekip ve fikrin arakasında yatan felsefe. Somutlaştırmamız gerekirse, udemy sadece bir portal fikriyle değil, insanların eğitime nasıl daha hızlı ve kolay ulaşabileceği felsefine dayalı olarak ortaya çıkmış bir şirket. Elbette fikrin arkasında felsefeye inanan bir takım ile ortaya başarılı bir girişim çıkarma ihtimali yükseliyor. Bu noktada diğer önemli bir konu network. Türkiye'de sizin fikrinizi geliştirecek insanlara ulaşmak Amerika'daki gibi kolay değil.

Özet olarak, vizyon çevresinde yetkin ekiplerle harmanlanmış fikirler doğru network ile gelişerek başarıya ulaşıyor. Türkiye'de yaklaşım sorunu burda başlıyor. Crunch base'den duyduğu fikri bir şekilde ürüne çevirip sonra da venture'dan destek alıp zengin olma hayali. Üzülerek söylüyorum, bu bakış açısıyla hareket eden arkadaşların başarı şansı çok düşük.

Bir de girişimcilerin, yatırımcıya bakış açısı çok farklı, çünkü Amerika'da yatırımcının fikre ne değer katacağı, projeye kaç para koyacağından önemli. Bu sebeple girişimciler şirketlerinden pay verirken, gerçekten değer katacak bir yatırımcı bulduklarında bu konuda oldukça rahat davranıyorlar. Çünkü asıl önemli olan fikrin altındaki vizyonun gerçekleşebilmesi.

Etkinlikte gördüğüm Amerikalı yatırımcıların ana kriterleri şunlardı;
- Ekip
- İşin yapılabilirliği
- Fikrin para getirme başarısı
- Girişimcinin konuya yaklaşımı

Girişimcinin konuya yaklaşımı konusunda, yatırımcılar tam bir denge noktası arıyorlar. Gerçekten geniş bir konsept içinde kapasitesine uygun bir odaklanma ile hareket eden girişimciler ön plana çıkıyor. En tehlikeli girişimci her şeyi yaparım tarzı konuşanlar. Bu tip girişimciler ciddi eleştiri alıyor. Özellikle biz sadece sektörün bir kısmına odaklanıyoruz diyenler takdir topluyor. Ayrıca girişimcilerin mutlaka finansal konularda ayakları yere basan sunumlar yapmaları çok önemli. Özellikle tümden gelim yöntemi çok tehlikeli gözüküyor. Yani pazarın %10'nu alırım gibi temeli olmayan ve sayıya döküldüğünde şüphe uyandıran açıklamalardan sakınmak lazım.

Unutmayalım, melek yatırımcılar büyük risk aldıklarının farkındalar. O yüzden onları risk olmadığına ikna etmeye çalışmak boşa kürek çekmek. Bunun yerine girişimciler riskleri bildiklerini ve bunu paylaşmak istediklerini söyleyerek daha başarılı sunumlar yapabilirler.

Etkinlikte başarılı bir drone uygulaması sunan girişimci, fikrini teknik olarak sunduktan sonra herkesin takdirini topladı. Nasıl para kazanacaksın dediklerin de tatmin edici bir cevap veremedi. Bir de crowfunding ile aldığı ön siparişleri ciro olarak belirtince tüm güveni kaybetti.

Garage Technology Venture'ın yönetici direktörü Bill Reichert açıklamasında, fikriniz iyiyse, tek amacınız yatırım bulmak olmamalı, asıl amacınız bu işi daha ileri götürebilmek için doğru insanları bulmak olmalı diyerek aslında doğru yaklaşımı gayet güzel açıkladı.

Son olarak, girişimcilerin en zorlandığı konulardan biri işin boyutu büyüdüğünde konuya nasıl yaklaşılacağı ile ilgili bir plan olmaması. Örnek olarak, bu sene 100 bin dolar, seneye 1 milyon dolar gelir bekleyen bir yatırımcı, giderlerinde çok az bir atış yapıyor, sorulduğunda ise ben işi biliyorum diyerek kestiriyor. Ne yazık ki, özellikle hizmete dayalı bir iş yapıyorsanız bu tip yaklaşım sizi felakete götürebilir.

Sonuç olarak konferansta öne çıkan fikirler şu şekilde,
- Peer to peer çözümler,
- Güven üzerine kurulu çalışmalar
- Giyilebilir cihazlarla ilgili yeni fikirler
- Hizmet sektörünü dijitalleştiren çözümler
- IoT ile ilgili big datayı da içeren kullanıcı dostu çözümler
- Sosyal platformları farklı boyutlara taşıyan fikirler

HızlıYOL olarak, Türkiye'de yeni girişimlerin Türkiye dönüştürebilmesi için önümüzde çok ciddi engeller olduğunu düşünüyoruz. Ama iyi örneklerle başarı için çalışmaya devam.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder