Bu Blogda Ara

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Teknoloji - Kobiler - Orta Gelir Tuzağı

Makro Ekonomik Analiz

Orta gelir tuzağı bir ülkenin belli bir kişi başına milli geliri geçememesi durumudur.  Orta gelir tuzağına düşmüş bir ekonomide görülen ana sorunlar, tasarrufların ve yatırımların zayıf olması, üretimin çeşitlilik göstermemesi yine buna bağlı olarak, üretimin zayıf ve emek piyasasının baskı altında olmasıdır.Türkiye ekonomisi incelendiğinde, ekonominin orta gelir tuzağında olduğu görülmektedir. Makro ekonomik açıdan bakıldığında, Türkiye ile Güney Kore arasında oluşan ana fark Güney Kore'nin orta gelir tuzağını yüksek tasarrufa bağlı yatırım ve üretkenlikle aşmasıdır. Bu açıdan bakıldığında üretimin çeşitlenmesi, tasarruf kaynaklı yatırımların ve üretkenliğin artması orta gelir tuzağını aşabilmek için ana şartlardır.

tasarruf oranı

Mikro Ekonomik Analiz

Makro ekonomik bu tespiti, mikro ekonomik olarak ele aldığımızda, birçok şirketin Türkiye'ye benzer durumda olduğunu görürüz. Türkiye'de özellikle özel sektör borçlanması giderek artmakta buna karşılık üretim çeşitliliği ve verimlilik ise yerinde saymaktadır. Bu sebeple uzun süreler hayatta kalmış birçok kobi belli ciroları geçemez ve karlılıklarını artıramaz. Bu açıdan bakıldığında Türkiye ekonomisi ile kobilerin kaderinin aynı olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Borç durumu

Teknoloji Kullanımı

Orta gelir tuzağının çözümü üretkenlik ve üretim çeşitliliğinin sağlanmasından geçiyor. Bu açıdan bakıldığında orta gelir tuzağından kurtulmanın ana yolu teknolojiyi merkeze koyarak üretkenliği arttırabilmek. Aşağıdaki grafikte ARGE harcamaları, GSYH'nın yüzdesi olarak gösterilmiştir. Eğer Türkiye'de kobilerle ilgili bir çalışma yapılsa aynı durum ortaya çıkacaktır. Kobilerin cirolarının %1'den daha fazlasını ARGE ayırmadığı rahatlıkla söyleyebiliriz.

teknoloji arge yatırımı

Türkiye'de kobilerin çoğunun genel olarak izlediği yol, ithal ettikleri ürünler için Türkiye'de bir pazar yaratıp, satış odaklı bir organizasyon ile yüksek kaldıraç (borçlanma) kullanarak ciro elde etmektir. Elbette bu iş modeli kabul edilebilir ve gelir getiren bir modeldir. Ne yazık ki bu model ile orta gelir tuzağının aşılabilmesi mümkün değildir. Çünkü bu tip bir modelin daha büyük ciro getirebilir hale gelebilmesi için sistemin teknoloji yardımıyla otomotize edilmesi gerekmektedir. Bir üründen bir tane satmakla 100.000 tane satmak arasında yönetim, teknoloji ve altyapı olarak çok büyük farklılıklar vardır. Ülkemizde patron merkezli yönetim anlayışı ve çalışanların kendilerine has planlama yöntemleri ile bu bariyerin aşılması mümkün değildir.

Ülkemizde az sayıda bulunan üretime dayalı kobilerde, teknoloji kullanımı yetersizliğinden, maliyet üzerindeki baskı çalışanların sırtına yüklenmekte bu sebeple, verimsiz ve kalitesiz bir üretim yapısı ortaya çıkmaktadır.

Yönetim Açısından Kobiler

Başarılı kobilerin yöneticileri genellikle işlerini iyi bilen profesyonellerdir. Bu noktada sorun işin nasıl iyi yapılacağının bilinmesi değil şirket stratejisinin doğru belirlenmesidir. Bir restoran işletmekle restoran zinciri kurmak arasında büyük bir fark vardır. Bu sebeple, kobiler iki durumla karşı karşıya kalır; ya büyümekten vaz geçerek durumlarını korumaya çalışırlar yada kontrolsüzce bir büyüme yarışına girerek kaliteden ödün verirler. İşte bu noktada önemli olan stratejik olarak şirketin doğru pozisyonlanması ve ulaşılacak hedefler doğrultusunda teknolojinin etkin kullanılmasıdır.

Büyümeden Olmaz mı?

Elbette olur ama bu durumda mutlaka sektörde kopyalanması zor bir rekabet avantajınızın olması gerekir. Bu noktada da teknoloji firmanıza çok büyük değer katabilir. Süreçlerinizi optimize ederek, bilgi birikiminizin şirkete sürdürülebilir değer katmasını sağlayabilirsiniz.

Teknolojiye Bakışımız

Ne yazık ki, özellikler orta ölçekli şirketler teknolojiye bir masraf merkezi gözüyle bakmaktadırlar. Teknolojinin yeni cep telefonu olarak algılandığı ülkemizde, bu durumu çok da garipsememek gerekir. Bu bakış aslında yukarıda söz ettiğimiz sorunların ana kaynağıdır. Yöneticiler başarısızlıklarını, çalışanların maaşlarını baskılamak için kullanmaktadırlar. Bu durum çalışan kalitesini düşürmekte ve şirketler geçemedikleri orta gelir tuzağına daha derin saplanmaktadırlar.

Teknoloji ile Ne Değişir?

Doğru teknoloji uygulaması büyük yatırımlar yapmak anlamına gelmez. Doğru yatırımlarla anlamlı faydalar sağlamak ana amaç olmalıdır. Kobilerin bulundukları sektörlere göre stratejilerini netleştirerek yapmak için değil gerçekten rekabet avantajı yaratmak için teknolojiyi kullanmaları gerekir.

Bu noktada kopyalamak, herkesin yaptığını tekrar etmek kimseye bir yarar sağlamaz. Gerçekten hedefler, müşteriler ve bütçeler çerçevesinde çok başarılı adımlar atılabilir. Yada daha yıllarca biz bir türlü büyüyemiyoruz der dururuz, sanki bir şansızlıktan söz eder gibi.

HızlıYOL Teknoloji




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder