Bu Blogda Ara

29 Aralık 2016 Perşembe

Start-up'çılık Oynamak !

Start -up

Girişimcilik ekonomi için önemli konulardan biridir. Bunu red etmek mümkün değildir. Özellikle yazılım gibi giriş bariyerinin düşük olduğu bir iş modelinde çok hızlı başarıya ulaşmak, dünyadaki örneklere baktıkça heyecanlanmamak mümkün değildir. Google, Facebook derken herkesin Start-up olası gelir.

Yanılsama

Start-up'ların başarı oranı çok düşüktür. Eğer tutkunuz yoksa, kaybetmeyi göze alamıyorsanız. Start-up dipsiz bir kuyudur. Bu iş sadece para için yapılacak bir iş değildir. Eğer hedefiniz para ise milli piyango bileti daha iyi bir tercih olabilir. Bana Yemek Sepeti demeyin, lütfen hikayelerini okuyun. Elbette olmaz demiyorum ama şirketi kurdum milyonlar geliyor rüyasını unutun !

Yatırım

Yatırım alırsanız ki Türkiye'de hiç kolay bir süreç değildir, sadece fikir ile almanız çok küçük bir ihtimaldir. Lütfen yatırım parasını size verilen bir ikramiye gibi düşünmeyin. Bu yatırım size değil şirkete yapılır. Ve belki dışarıda çalışırken alacağınızdan çok daha düşük bir maaş alırsınız. (Hiç almayanlar da var o ayrı.)

Fikir

Müthiş bir fikriniz var ve bunu kimse yapmamıştır. Bu çok düşük bir ihtimal olmakla birlikte elbette mümkündür. Ama eğer böyle bir fikriniz varsa yatırımı Türkiye'de aramayın, atlayın uçağa gidin SF'ya. Türkiye'de niye yatırım aramayın? Udemy'inin geçmişini araştırın anlarsınız. Türkiye'de yapılan yatırımlara yakından bakın anlarsınız.

Angel

Melek yatırımcılar çoğunlukla melek değildirler. Özellikle ülkemizde çok küçük paralarla çok şey yapmak isterler. Hepimiz gibi aşırı fırsatçıdırlar. Girişimci hızlı zengin olmak ister ama melek yatırımcı daha da hızlı zengin olmak ister. 15 -20 paralı arkadaş melek yatırımcı olup, kurbanlık danaya girer gibi yatırım yaparlar. Bu bir noktaya kadar normal olsa da, bu parayı gayrimenkule yatırsam daha iyi olur diye düşünen bir anlayış bizi bir yere götürmez.

Kurumsal Müşteri

Eğer bir Start-up'sanız kurumsal müşteriye ulaştığınızda heyecanlanırsınız. Kurumsal müşteriler ise start-up'ı bedava çalıştırılacak ekip olarak görürler. İlk önce ürününüzü incelerler sonra şunlarda olsa iyi olur derler. Bir süre sonra sizi parasız çalıştırılan zeki gençler olarak kabul etmeye başlarlar. Her departman müdürü farklı bir istekle size gelir ve proje sizin hayal ettiğiniz yoldan çıkabilir. Elbet müşteriyi dinlemek önemlidir ama eğer projeniz harika diye başlayıp, şunları da bir yapın, deneyelim beğenirsek bakarız diyen, konuyla derinlikli olarak ilgilenmeyen müşteri adaylarınız varsa ciddi bir tuzağa düşüyor olabilirsiniz.

Start-up'çılık Oynamak

Start-up işsiz kaldığınızda yapılacak bir aktivite değildir. Start-up ücretsiz iş yapan arkadaş grubu değildir. Mutlaka fırsat maliyetini düşünün. Yatırım almak için iş yapmayın. İnanmadığınız bir ürünü sadece ürün olsun diye çıkarmayın. İlk olmak önemli gibi görünse de aslında başarılı olanlar çoğunlukla ilk yapanlar değildir.

Kararlarınız net olsun. Kaybederseniz de onlarla kaybedin.

İyi yazılımcı, tasarımcı, mühendis olabilirsiniz başarınızla bunun bir ilgisi yoktur. Bazen doğru zamanda doğru yerde olmak ile olmamak arasında çok büyük fark olabilir.

Uzun lafın kısası tutkulu bir fikriniz ve bunu yapabilecek potansiyeliniz varsa girişimcilik çok zevkli olabilir. Ama biz de yaparız abi mantığı, size Start-up'çılık oynatır. Yatırımcı, müşteri arasında kendi hayalinizden çıkıp mutsuz olursunuz.

Sonuç olarak Samuel Beckett'en bir alıntı ile bitirmek istiyorum.

"Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."
Read More »

20 Aralık 2016 Salı

Robot Yetiştirmek !

ChatBot Nedir?


ChatBot'lar mesajlaşma uygulamaları üzerinde çalışan ve insanlarla etkileşime geçerek mesajlaşmanın doğallığında iletişim sağlayan yazılımlardır.



ChatBot Yetiştirmek



Bebek ChatBot'lar: Bu ChatBot'lar oldukça aptaldırlar. Belirlenen bir akış diyagramına uygun olarak istenen bilgileri kullanıcıdan alırlar. Bunu yaparken küçük menüler, öneriler ve evet/hayır sorularını kullanırlar. Bu halleriyle bu tip ChatBot'lar form doldurmayı mesajlaşma ortamına taşırlar. Bu tip ChatBot'lar yeni bir kullanıcı deneyimi sunarlar ama yüksek senaryonun doğru seçilmesi çok önemlidir.


Çocuk ChatBot'lar: Bu tip ChatBot'lar NLP algoritmalarını kullanarak ne dediğinizi anlamayı çoğunlukla başarırlar. Bu açıdan biraz daha zeki görünebilirler. Farklı şekilde sorulan soruları yakalarlar, uygun cevabı bulurlar ve bu açıdan güzel iş çıkarırlar. Ama fazla olgunluk beklerseniz yanılırsınız.


Yetişkin ChatBot'lar: Bu tip ChatBot'larla oldukça rahat sohbet edebilirsiniz. Hatta bir kişilikleri olduğunu bile düşünebilirsiniz. Sizin alışkanlıklarınızı öğrenir tavsiyede bulunurlar, bu sayede hızlı ve etkin sonuçlar doğurabilirler.


Bir ChatBot Yetiştirmek?


Bir ChatBot yetiştirmek kolay bir süreç değildir. Her ChatBot'un bir mesleği, bir özel hayatı vardır. Bu açıdan doğru bir iş akışı çevresinde öğrenerek gelişen ChatBot'lar yetişkinliğe ulaştularında çalışanların en iyi arkadaşı olabilirler.

Bu sebeple iş süreçlerinde ChatBot'ları staj yapması süreçlerle ilgili verileri toplayarak kendilerini eğitmleri gerekmektedir.

hızlıYOL Teknoloji olarak, ChatBot'ların eğitimleri için en önemli noktalardan birinin IoT entegrasyonu olduğuna inanıyoruz. Çünkü IoT ile fiziksel çevre ile etkileşen ChatBot aslında duyu organları ile Robot haline geliyor.

Stajyer ChatBot'ları özellikle tekrar eden iş süreçlerinde işe almayı düşünüyorsanız bizi ulaşın;

info@hizliyol.com



Read More »

10 Aralık 2016 Cumartesi

Değişim, Hemen Şimdi...

Üretim ve Teknoloji

Finansal piyasalardan ne kadar konuşsak da, reel sektör her zaman uzun vadeli büyümenin dinamosudur. Üzülerek özellikle son yıllarda sanayi üretim endeksinde ciddi bir sıkışma açıkça görülmektedir.


Özet olarak 2009'da %10'a yakın bir küçülme, 2010 ve 2011 yıllarında toparlanma ile devam eden süreç 2012 - 2015 arasında %3 ortalama ile büyümüştür. Ne yazık ki 2016'da negatif bir büyüme olacak gibi görülmektedir. (Veriler  TÜİK'den alınmıştır.)

Bu tablo bize üretim performansımızın son 5 yıldır istediğimiz gibi artmadığını gösteriyor. Bu sonucu 2006 ve 2007 yıllarında %7 ortalama ile üretim büyümesi sağlamamızdan görebiliyoruz.

Bu noktada başka ülkelerle bu grafiği karşılaştırmak daha anlamlı olacaktır. Öncelikle bu büyüme oranlarını Almanya, Fransa veya Amerika gibi ülkelerle karşılaştırırsak performansımızın çok iyi olduğu sonucuna varabiliriz. Bu karşılaştırma bu ülkelerin üretim hacimlerine bakıldığında anlamsız olacaktır.

Bu sebeple karşılaştırma amacıyla Polonya'yı seçtik. Polonya 2004'de Avrupa Birliğine girmiş gelişmekte olan 38 milyon nüfusa sahip bir ülke. Elbette farklı dinamiklere sahip olsa da bu karşılaştırma bizim için bir ölçü olabilir.



Yukarıdaki grafikte Polonya'nın istikrarlı bir büyüme trendine sahip olduğunu görüyoruz. Özellikle 2013'den itibaren %5 gibi ortalama büyümeye ulaştığını görüyoruz. (Kırmızılar Polonya, Maviler Türkiye)

Bu noktada Polonya'yı seçme nedenin özellikle yazılım ve ARGE konusunda oldukça etkili çalışmalar yürüttüklerini görmemdi. Elbette bu subjektif bir değerlendirmeydi. Bu sebeple iki ülkenin yüksek teknoloji ihracatlarını karşılaştırmak doğru olacaktır.


Yukarıdaki grafikte mavi ile Polonya'nın Yüksek Teknoloji ihracatı görülmektedir, 2015'de Polonya'nın yüksek teknoloji ihracatı toplam ihracatının %9'una ulaşmıştır. Bu oran bizde ise %2 civarındadır. Peki bu durumun sebebi nedir? Niçin Türkiye'nin yüksek teknoloji ihracatı, bu kadar düşüktür? Bu noktada ARGE harcamalarını karşılaştırmanın yararlı olacağını düşünüyorum.


ARGE


Polonya'nın ARGE harcamalarının GSYH'ya oranına baktığımızda gördüklerimiz ise bizi çok daha fazla şaşırtıyor. 2014 OECD verilerine göre Polonya'da bu oran %0.94, Türkiye'de ise %1 yani az da olsa biz Polonya'dan oransal olarak daha fazla ARGE harcaması yapmaktayız. İşte bu noktada ilginç bir soru ortaya çıkıyor, Polonya bizimle aynı ARGE harcamasını yapıyorsa nasıl ihracatının %9'unu yüksek teknoloji ürünlerine bağlı yapıyor? Bence bu soru oldukça kritik. Bu noktada %1 ARGE yatırımının yetersiz olduğunu da not etmek istiyorum ama biz ARGE harcamalarını niye verimli kullanamıyoruz?

Bu noktada analizi biraz daha derinleştirdiğimiz-de ARGE için en önemli noktalarından biri olan insan kaynağına geliyoruz. 

OECD'nin STI raporlarını internetten araştırırsanız sizin de göreceğiniz gibi;
  • Fen ve Teknolojide istihdam edilenlerin oranı Türkiye'de%12, Polonya'da %26. Yani iş gücümüzün çok daha az bir kısmı Fen ve Teknoloji alanında çalışıyor.
  • Son zaman da çok sık duyduğunuz PISA testinde yıllardır Polonya Türkiye'den çok daha iyi durumda görünüyor. Detaya indiğimizde şunu görüyoruz, Polonyalı yüksek kaliteli öğrencilerin başarısı Türk kaliteli öğrencilerden çok daha iyi; buna karşın, Türk düşük kaliteli öğrenciler, Polonyalı düşük kaliteli öğrencilerden daha başarılı. Bu ne demek? Türkiye yüksek kaliteli öğrencilerini yeteri kadar iyi yetiştiremiyor.
  • Diğer ilginç bir nokta ise patent konusunda Polonyalıların patenlerinin yaklaşık %35'i yabancı bilim adamları ile ortak alınırken bu oran Türkiye için sadece %7. Bu durum uluslararası bilimsel çalışmalarda içimize kapalı olduğumuz gösteriyor. Halbuki Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olarak uluslararası bilgi paylaşımına aç olması gerekiyor. 
ARGE için yatırım, insan gücü ve teknoloji kullanımı büyük öneme sahip. Hep övündüğümüz genç nüfusumuzu kaliteli iş gücüne çeviremedikçe ARGE yatırımlarını tek başına arttırmamız ne yazık ki anlamlı olmuyor. Bu noktada soruna gerçekçi yaklaşmamız çözüm için çok önemli.

Eurostat istatistiklerinde kurumsal inovasyon projesi yapan firma oranımız Polonya'dan çok daha fazla. Aslında Türkiye teknoloji konusunda ilerlemek istiyor ama en büyük eksiklik yetişmiş insan gücü ve teknoloji konusunda dışa bağımlılığımız.

Bunlara ek olarak Polanya Start-up noktasında da oldukça hızlı ilerliyor. Bu konuda http://www.forbes.com/sites/alisoncoleman/2016/05/20/poland-on-track-to-becoming-a-major-european-tech-startup-hub/#6b110aa7431b makaleyi okuyabilirsiniz. Ama en dikkat çekici nokta Start-up'ları %54'ünün ihracat yapıyor olması.

Bu noktada ana amacım Polonyayı övmek yada Türkiyeyi yermek değil. Ama dolar kuruna gösterdiğimiz ilginin daha çoğunu göstermemiz gereken ana sorunlara odaklanmamız. Bu açıdan da Polonya güzel bir örnek.

ARGE, değişim inovasyon sadece para yada istek ile değil aynı zamanda uluslararası iş birliği, kaliteli insan gücü ve yüzü dünyaya dönük girişimcilik ile oluyor.

Teknoloji


Türkiye ve teknoloji yan yana geldiğinde kurduğumuz cümlelerin çoğu ne kadar iyi bir pazar olduğumuz ile ilgili. Çok genç nüfus, e-ticaret gelişiyor, mobil kullanım yüksek gibi. Elbette bu noktalarda değerli ama bizim mutlaka teknoloji üretmemiz gerekiyor. Tüm yazılım teminimizi Amerika, Avrupa'dan yaparak, arada biraz palazlanan şirketleri de yabancılara satarak bu döngüyü kıramayız. Yabancıya satışlara karşı değilim ama markalar hala yerel iken yapılan satışlar global markalar çıkarmamızı engelliyor.

Endüstri 4.0'dan söz edilirken, çoğu Türk şirketi yabancı firmaların çözümler geliştirmesini bekliyor. Özel sektörde Start-up ürün ile Microsoft çözümlerini karşılaştırmaya çalışan garantici yöneticilerin kararları zaten az olan marka çıkarma şansımızı yok ediyor.

Konuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.


İlgili Linkler




Read More »

22 Kasım 2016 Salı

Şirketinizde Bir ChatBot İstihdam Etmeye Ne Dersiniz?

hızlıYol Teknoloji olarak, ChatBot'ların kurumsal kullanımı üzerine çalışmalar yapmaktayız. İlk odaklandığımız ChatBot'larda biri olan satış ChatBot'u ile saha ekiplerinizden hiç bir ek uygulamaya gerek duymadan Facebook Messenger yardımı ile (önümüzdeki dönemde buna ek olarak Whatsapp, Skype ve Slack gibi uygulamaları da eklemeyi düşünüyoruz.) gerekli bilgileri toplamanızı sağlar.



Bu sayede Y ve Z kuşağının etkinliğinin arttığı günümüzde dinamik bir satış destek aracı yaratmış olabilirsiniz.

Aşağıdaki 10 dakikalık video'da ne yapmak istediğimizin özetini bulabilirsiniz.




 Aşağıdaki linkten kısa formumuzu doldurursanız firmanıza bu konuda yapabileceğimiz katkıyı konuşmak isteriz.

Formu Doldurmak için Tıklayın.


Read More »

14 Kasım 2016 Pazartesi

6 Soruda Kurumsal Teknoloji Çözümleri Nasıl Kazandırır?

1- Teknoloji yatırımlarının geri dönüşümü nasıl hesaplanır?


Her yatırım gibi teknoloji yatırımları da getiri elde etmek için yapılır. Bu sebeple bir teknoloji yatırımını incelerken maliyet ve getiri incelenerek seçenekler değerlendirilmelidir. Yatırımın maliyet ayağı oldukça net iken kazançlar kimi zaman belirsizdir. Örnek olarak yeni bir CRM yatırımı için harcayacağınız kaynağı net bir şekilde hesaplarken, getirileri hesaplamak o kadar kolay olmayacaktır. Bu sebeple özellikle yazılım yatırımlarının geri dönüşünü hesaplarken bir çok kabul yapılır. Özellikle sektördeki diğer firmalardan benchmark yapılmaya çalışılır.



Eğer bir şirketiniz varsa, bir şekilde zaten ana operasyonlarınızı yönetebiliyorsunuzdur. Yönetememiş olsaydınız şirketiniz batmış olurdu. İşte bu zaten işi bir şekilde yapabiliyor olma durumu, süreçleri optimize etme noktasında kazancı ölçmemizi zorlaştırır. Diyelim satış yapan bir firmayız ve yılda kişi başı 100.000 TL'lik satış yapıyoruz. Teknoloji danışmanı, CRM kullanırsanız bu satışın 150.000 TL 'ye yükseleceğini belirttiğinde buna inanmanız kolay olmayacaktır. Çünkü teknolojinin sağladığı görünmeyen avantajların 50.000 TL ek satışa imkan vereceğine inanamazsınız. Bu sebeple teknoloji satışı yapanlar referans ve sektörel örneklerin üzerinde dururlar. A firması satışlarını %50 arttırdı derler. Bu noktada sorulması gereken %50'lik artışın ne kadarında CRM yazılımının katkısı olduğudur.

Peki teknoloji yatırımlarının dönüşümünü nasıl hesaplayacağız. Bu noktada  elbette denemek ve elde edilen somut sonuçları kullanmak oldukça önemli. Denemek kadar vazgeçebilmek de gerekiyor. Yani örneğimizden devam edersek CRM'i denemeye başlayıp, aylık olarak satış performansını takip eder ve önceki dönemlerle karşılaştırdığınızda yatırımınızın geri dönüşümünü net olarak görürsünüz. Bu geri dönüşüm eğer sizi tatmin ediyorsa teknolojiyi kullanmaya devam edersiniz aksi halde vazgeçersiniz.

Teoride durum bu kadar basitken pratikte ne yazık ki aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Özellikle büyük teknoloji firmaları, yüksek ön yatırım ve eğitim giderleriyle, ilgili teknolojiden vazgeçmenizi önlerler. Yani siz yeterli faydayı görmeseniz de yapılan yatırımı çöpe atamayacağınız için teknolojiyi kullanmaya devam edersiniz. Daha da kötüsü orta düzey yöneticiler yapılan yatırımın yanlışlığı ortaya çıkmasın diye teknolojiyi üst yönetime karşı korumaya çalışırlar.

İşte bu sebeplerden dolayı, teknoloji yatırımlarında SaaS modelini (aylık ödeme modelini) benimsemek, ön yatırımı minimize ederek faydayı hızlıca görebilmek ve gerekirse vazgeçebilmek oldukça önemlidir. Ve elbette faydayı doğru ölçmek için doğru parametreleri belirlemek gerektiği de unutulmamalıdır. Çeviklik ve yalınlıktan söz edilen dünyamızda yatırım kararlarında da aynı prensipleri takip etmek gerekmektedir.

2- Yeni müşteri bulmak için teknoloji araçları nelerdir?


Şirketler sürekli olarak yeni müşterilere ulaşmak için çalışmalar yaparlar. İşte teknoloji tam da bu noktada işinize yarayabilir. Çoğunlukla şirketlerin yeni müşteri kazanmak için belli rutinleri vardır. Ve genel inanç bu rutinin yeteri kadar başarılı olduğudur. Genel olarak denediğimiz yeni bazı yöntemlerden çok hızlı vazgeçeriz. Örnek olarak günde 20 kişiye e-posta atan bir müşterim bana e-posta ile müşteri bulunması mümkün değil demişti. 20 sayısı müşterimin dünyasında oldukça büyük bir sayıydı ama toplu mailing konusunda 20 sayısı aslında bir hiçti. Bu denize olta atıp 2 dakika bekledikten sonra bu denizde balık yok demek gibi bir şeydi.



İşte tam da bu sebeple yeni müşteri bulmak için yeni teknolojileri etkin olarak kullanabileceğimiz yollar belirlemeliyiz. Şunu unutmamak gerekiyor, hizmet ve ürünümüzün niteliği ne olursa olsun, potansiyel müşterinin bu ürüne ona ulaştığımız anda  ihtiyacı olması çok yüksek bir olasılık değil. Bu sebeple, doğru kişilere ulaşmak, sistemli bir şekilde markamızın bu insanlar arasında bilinirliğini arttırmak, dinamik ve kararlı bir müşteri yaşam döngüsü oluşturmak gerekiyor.

Yani öncelikle mevcut durumu analiz etmeli sonrasında da teknoloji ile ilgili adımları atarak ilk soruda açıkladığımız yatırımın geri dönüşünü, kurallarına uygun olarak ölçmeliyiz. Bu noktada ölçeği de mutlaka doğru belirlemeliyiz. Mesela günde 3 TL'lik dijital reklam verip 5 gün sonunda ne arayan var ne soran demek ne kadar yanlışsa günde 1.000 TL reklam verip bak telefon susmuyor demek de o kadar yanlıştır. Bu sebeple sektör ve ürüne göre doğru kapsam ve hedefler belirlenmeli yatırımın geri dönüşü bu kriterlere uygun olarak takip edilmelidir.

3- İş süreçlerini iyileştirmek için neler yapılabilir?


İş süreçlerini iyileştirme konusunun ölçümlenmesi zor ve özellikle şirket içinde çoğunlukla direnç uyandıran bir konudur. Süreç iyileştirme çalışmalarında çalışanlara artık bu işi şu şekilde yapacaksınız dediğiniz anda çalışanda o iyileştirmeye karşı bir eleştirel bakış açısı gelişir. Adeta o yeni teknolojinin eksikliklerini bulmaya odaklanır. Bu iş bu şekilde yapılmaz diyen tecrübeli ekip üyelerinin karşısında ise yeni teknolojiyi fırsat olarak gören dinamik bir ekip oluşur. Her ne kadar bu ekip daha sempatik görünse de tecrübesizliklerinden dolayı sürece değil teknolojiye yani araca odaklanarak şirketin en önemli değerlerinden biri olan know-how'ın kaybedilmesine neden olurlar.



Değişimi yönetmek konusunda yüzlerce makale ve kitap bulabilirsiniz. Açıkçası bu noktada liderlik, kararlılık ve vizyon değişimin başarısı için en önemli kriterler olarak ön plana çıkıyor.

Bir balıkçıya artık ağ atmana gerek yok tek düğmeye bastığında tüm balıklar güvertene atlayacak dediğinizde önce sevinecek sonra da yaptığı iş ile ilgili tüm şevkini kaybedecektir. Teknolojinin amaçlarından biri verimliliği arttırmak süreçleri iyileştirmektir ama bu amaç şirketin ana motivasyon ve vizyonu çevresinde yapılandırılmalıdır.

Yani çalışanların, müşterilerin, kullanılan ekipmanların ihtiyaçları çevresinde optimum noktanın bulunması için yapılan çalışmalar kullanılabilir ürünler doğurur.  Amaç iş yapış şeklinin tamamen değiştirilmesi değil yeniden yapılandırılmasıdır. İşte bu bakış açısıyla başarılı teknoloji projeleri geliştirilebilir.

İş sürecini iyileştirmek için hadi bir mobil uygulama yapalım şeklinde başlayan çoğunlukla tamamen farklı özelliklerin bir araya getirildiği bir İsviçre çakısını andıran çözümler sadece anlık bir sansasyon yaratırken elde edilen sonuçlar şişirilse dahi sönük kalmaktadır.

İş yaşamında inovasyon bu tarafıyla oldukça naif bir konudur. Süreçlerin doğal ve bir o kadar şık olarak çözülmesi, çalışanların sadece kullanıcı değil iç müşteri olarak ele alınması gereken ve ölçümlenmesi - sürekli iyileştirilmesi gereken bir süreçten söz ediyoruz. Bu açıdan süreç iyileştirmeleri tamamen outsource edilebilecek teknolojik çözümlerden ibaret değildir. Kimse açık kalp ameliyatı yaptırmak istemez ama gerektiğinde yaptırır. İşte bu sebeple iş süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda farkındalık ve gereklilik mutlaka şirketler tarafından içselleştirilmelidir.

4- Gerçek ihtiyaçlar nasıl belirlenir?


Neye ihtiyacımız var? Bu soru basit bir o kadar da zor bir sorudur. Çünkü ihtiyaçlar doğru belirlenmezse yapılan çalışmalar anlam ifade etmez. İhtiyaçlar sadece patronun, üst düzey yöneticilerin değil tüm şirketin fonksiyonel olarak varmak istediği nokta ile ilgilidir. Örneğin sahada çalışan personelin hayatını kolaylaştırmak, şirketin ana fonksiyonlarının birinde kümülatif bir pozitif etki yaratabilir.



Ürüne göre ihtiyaç belirlenmemelidir. Bu tehlikeli bir yaklaşımdır. Kullandığınız bir uygulamaya ek bir modül eklendiği için o sizin ihtiyacınız haline gelmez. Bu sebeple ihtiyaçlar konusunda seçici ve inatçı olmak önemlidir. Eğer bir ihtiyaç belirlendiyse mutlaka kayıt atına alınmalı ve çözüm yolları araştırmalıdır.

Özet olarak şirketimin CRM'e ihtiyacı var cümlesi doğru bir yaklaşım değildir. Şirketinizin müşteri yönetimini iyileştirmek için yapılacak çalışmalara ihtiyacı vardır ve bu çalışmalar için CRM iyi bir araç olabilir. Bu noktada vurgulamak istediğim ihtiyaçlarla, araçların karıştırılmaması gerektiğidir.


5- Teknoloji stratejileri nasıl oluşturulur?

Sektörünüze özel ve farklı uygulamaları en kolay fark edebilecek olanlar yine sizlersiniz? Teknolojinin ulaştığı kişi sayısı arttıkça oluşan fırsatlar her şirket için yeni kapılar açıyor. İşinizi daha iyi nasıl yapabileceğinizi, yeni müşterilere nasıl ulaşacağınızı planlamak ve sürekli bu konuda şirketinizi iyileştirmek ancak doğru bir strateji ile mümkün.

Sadece rakiplerinize değil geleceğe bakarak, farklı sektörlerden anolojiler yaparak çok başarılı ürün / hizmet kanalları oluşturabilir, süreçlerinizi iyileştirebilirsiniz.

6- Performans takibi nasıl yapılır?


KPI (Anahtar Performans Göstergeleri) belirlenerek teknoloji kullanımı sürekli ölçümlenmelidir. Nasıl çalışanlarınızı değerlendiriyorsanız, kullandığınız yazılımları, iş akışlarını da aynı şekilde değerlendirmelisiniz. Planlama için kullandığınız yazılımı sırf alıştığınız için mi yoksa yüksek performans sağladığı için mi kullanıyorsunuz? Üretimde kullandığınız teknolojileri değiştirseniz ne olur? Bu gibi sorular ancak analitik sonuçlarına göre elde edilebilir. Eğer bir süreci kısaltmak istiyorsanız, süreci ancak gerçek zamanlı yönetebildiğinizde bir çözüm bulabilirsiniz. Kimi zaman koca bir şirkette küçük bir iş akışı dar boğaz yaratabilir. İşte tam da bu sebeple konuya analitik yaklaşmak oldukça önemlidir.

hızlıYOL Teknoloji ve Dönüşüm


hızlıYOL Teknoloji olarak, kurumsal çözümleri daha etkin olarak kurgulamaya odaklandık. Fayda odaklı çözümler konusunda hep ısrarcı olduk. Çalışmalarımıza bu vizyonla devam edeceğiz. Size değer katmamızı isterseniz bizi arayın, farkı hissedeceksiniz.

0216 405 10 32

Read More »

31 Ekim 2016 Pazartesi

Herkes için CRM ?

Türkiye'de CRM kullanımı giderek artsa da, KOBİ'lerin bu konuda yetersiz kaldığını söyleyebiliriz. Özellikle fayda temelli yaklaşımlardan uzaklaşıldıkça gereksiz yatırımlar yapılmakta, CRM projeleri amacına ulaşamamaktadır.


Ne için CRM?


Müşteri ilişkileri yönetimi bir şirketin en büyük varlıklarından biridir. CRM sağladığı teknolojik altyapı ile bu varlığı doğru yönetmenizi sağlar. Buna ek olarak CRM sağladığı analiz gücüyle şirketin rotasının doğru belirlenmesini sağlar.

Müşteri kazanmak maliyetli bir iştir. İster reklam ile ister çevrenizi kullanarak, müşteri kazanmak için zaman, para ve kaynak harcarsınız. İşte CRM bu noktada hangi faaliyetlerin, hangi müşteri grubunda etkili olduğunu fark etmenizi sağlar. Bu basit gibi görünen bilgi gereksiz hedefler için kaynak harcamanızı önler.

Satış ekibiniz geliştikçe, şirketinizin iş geliştirme faaliyetleri merkezi yönetimi kaybetmeye başlar. Yöneticiler kontrolü kaybetmemek için düzenli raporlar oluşturmaya çalışırlar Elinizde kullanıcı dostu bir CRM yoksa bilgiler bir türlü sağlıklı olarak toparlanamaz.

Nasıl bir CRM?


CRM'in ana işlevleri;

- Verilerin farklı kaynaklardan toplanması,
- Verilerin sistemli olarak saklanması,
- Ve kolay rapor alınabilmesidir.

Bu üç basit işlevin sağlanabilmesi için, CRM'in mobil uyumlu olması, kullanıcı arayüzünün basit olması oldukça önemlidir. Bunlara ek olarak CRM'in kolaylıkla özelleştirilebilmesi gerekmektedir.


Kolay Özelleştirme


CRM üzerinden nelerin takip edileceği sektörden sektöre, firmadan firmaya farklılık gösterir. Bu sebeple CRM'in kolay özelleştirilmesi kullanım kolaylığı sağlarken, CRM'in de hedeflerine ulaşmasını sağlar.

Müşterileri Tanıma


CRM müşterileri tanımanızı sağlamalıdır. Bu sayede doğru zamanda doğru hamleyi yapabilirsiniz. Var olan müşterileri korumak, müşteri kazanmaktan çok daha ucuz bir aktivitedir. Bu sebeple CRM mevcut müşterilerin korunması için önemli bir araçtır.

Sosyal CRM


Günümüzde Linkedin, Facebook, Twitter gibi sosyal medya mecralarının müşteri yönetimi için oldukça önemli bir araç olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple CRM'in sosyal ağlar ile entegre çalışması gerekmektedir.

Mobil CRM


Eğer CRM'in mobil performansı yeterli değilse müşteri yönetimi ve veri akışı konusunda ciddi sorunlar yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz. Öncelikle satış ekipleri CRM'i kullanmaktan memnun olmayacaklardır.


Kullanıcı Memnuniyeti


Nasıl olsa patron benim, satış ekibi bu CRM'i kullanmak zorunda şeklinde düşünmeyin. Satış ekibi eğer CRM'den memnun değilse ve isteksizse, CRM'e bilgi girişinin eksik ve hatalı olma olasılığı oldukça yükselir. Bu sebeple CRM'in kullanıcı memnuniyeti üzerinde durulması gereken bir konudur.

ZOHO CRM


hızlıYOL Teknoloji olarak, ZOHO CRM ile firmalara değer katmaya çalışıyoruz.

http://www.hizliyol.com/CRM.html linke tıklayın, formu doldurun CRM hesabınızı açalım, CRM'e giriş videomuzu paylaşalım.

Kolay, hızlı ve ekonomik bir CRM için yanınızdayız !


Read More »

21 Ekim 2016 Cuma

Satış Destek Robotu ile Satış Performansını Arttırın

hızlıYOL Teknoloji olarak, ChatBot konusunda yaptığımız çalışmalar kapsamında geliştirdiğimiz satış destek robotu özellikle saha satış ekiplerinize destek olarak, CRM'den bilginin en kolay ve hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacaktır.

Facebook Messenger üzerinde çalışan ChatBot önümüzdeki dönemde diğer mesajlaşma platformlarında da çalışmaya başlayacaktır.


Detaylı bilgi için;
www.hizliyol.com
info@hizliyol.com
0216 405 10 32


Satış Destek Robotu Sizi Bekliyor !


Read More »

19 Ekim 2016 Çarşamba

ChatBot Nereye Koşuyor?

ChatBot teknoloji dünyasında giderek artan bir popülariteye sahip. Facebook, Microsoft, Google gibi devler ChatBot konusuna yatırım yapıyorlar. Bu yazımızda, ChatBot'un ne olduğunu değil, bu trendin nasıl ortaya çıktığını ve nereye gittiğini tartışmaya çalışacağız.

ChatBot'un Doğuşu

ChatBot aslında çok yeni bir konu olmamakla birlikte, son dönemde popüler olmuş bir teknoloji. Peki nereden çıktı bu ChatBot 'lar? Mobil uygulamaların yoğun olarak kullanıldığı günümüzde, kullanıcılara yeni bir uygulama daha yükletmek giderek zorlaşmakta, buna ek olarak yapay zeka konusunda yaşanan gelişmeler aslında daha dinamik ve penetrasyonu daha yüksek bir çözüm olan ChatBot 'ları ön plana çıkardı.

Whatsapp 1 milyar, Facebook Messenger 900 milyon, Skype 300 milyon, Viber 249 milyon, Line 215 milyon kullanıcı tarafından kullanılmaktadır. Küresel ölçekte, mesajlaşma platformlarının penetrasyonu oldukça yüksektir. Mesajlaşmanın iletişimde uzun yıllardır sahip olduğu bu etki, iş yaşamında Slack, Skype for Business, Facebook at Work gibi çözümlerle kendini göstermektedir.

Bir diğer açıdan yapay zekanın geliştirilmesi için mesajlaşma platformları en doğru alandır. Kendi kendine öğrenen sistemlerin geliştirilmesi için üzerinde mesajlaşmayı seven milyonlarca tester'a sahip bir ortamın kullanılmaması düşünülemez.

Ayrıca mobil uygulama alanında ciddi bir tıkanma yaşanmaktadır. Aşağıdaki istatistikler KPCB 'nin 1 Haziran 2016 tarihinde açıklanan raporundan alınmıştır;

  • Ortalama bir mobil telefonda 33 uygulama bulunuyor.
  • Sadece 12 uygulama günlük olarak kullanılıyor.
  • Kullanıcılar zamanının %80 'ini sadece 3 uygulamada harcıyor.
  • En çok kullanılan 3 uygulama Facebook, Whatsapp ve Chrome.
  • Yeni uygulama indirme oranı yılda %20 düşüyor.
Sonuç olarak mobil uygulama ölüyor mu? Kısaca hayır ama artık kullanıcıların cep telefonlarında yer alabilmek çok daha zor. İşte tam bu noktada ChatBot 'lar ciddi bir avantaj kazanıyor. Bir Facebook ChatBot 'u yaklaşık 1 milyar kullanıcıya ulaşabileceğiniz bir alan yaratıyor. Elbette ChatBot retention'ı (bağlılık) konusu da ayrıca tartışılmalı fakat uygulama indirmekle, Facebook Messenger üzerinden mesajlaşmak, farklı zorluklardaki aktiviteler olarak algılanabilir.

İşte tüm bu nedenlerle ve elbette Facebook gibi bir devin 2016 Nisan'ı itibariyle aldığı pozisyon sebebiyle ChatBot 'lar gündeme taşındı.


ChatBot Nereye Koşuyor?

Öncelikle ChatBot ile yapay zekanın aynı şeyler olmadığını vurgulamamız gerekiyor. Evet bir ChatBot yapay zeka algoritmalarını kullanabilir ama bu zorunlu değildir. Bu sebeple ChatBot 'u fonksiyonel olarak ele almak oldukça mantıklı gözüküyor.

ChatBot aslında öncelikle yazılım geliştiricilere yeni bir arayüz kazandırıyor. Yani farklı işletim sistemleri için yazılan mobil uygulamalara gerek kalmadan, hızlı bir şekilde işlemlerin yapılabileceği bir alan sağlıyor. Bu alanda yapılabilecekler ise kullanıcı, ihtiyaç ve stratejinin doğru planlanması ile sınırlı.

ChatBot 'un ana avantajlarından biri de, aynı işlevleri ele aldığımızda bir ChatBot 'un üretim maliyeti, mobil uygulamadan çok daha düşük. Buna ek olarak, ChatBot 'lar çevik üretim sürecine çok uygun bir yazılım geliştirme imkanı sunuyor. Bir ChatBot 'u yayına aldıktan sonra yeni fonksiyonları eklemek için kullanıcı deneyimini kolaylıkla kullanabilirsiniz.

Elbette kullanıcıların ChatBot deneyimi sırasında, özellikle temel bir süreci yönetirken, mesajlaşma adımlarını uzatmamak oldukça önemlidir. ChatBot geliştiricilerin düştüğü ana hatalardan biri kullanıcıları uzun mesajlaşma adımları ile zahmetli bir sürece sokup, mesaj sayısına bakarak başarılı olduklarını sanmalarıdır. Bu sebeple Facebook Messenger, özellikle seçerek / tıklayarak ilerlemeye imkan veren kısa yollar yaratmaya çalışıyor ve iletişimi hızlı şekilde ilerletmeyi hedefliyor.

Kullanıcılar sohbet etmek değil, amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Bu sebeple ChatBot tasarımının, net bir amaca ulaşmak için kısa yol yaratacak nitelikte olması ayrıca önemlidir.

ChatBot büyük bir değişimin habercisi olabilir. Bu noktada doğru strateji kurulması firmalar için dikkat edilmesi gereken nokta olarak ön plana çıkmaktadır.

Değişimi Yakalamak

ChatBot 'lar, gelecekde robotların atası olarak tanımlanabilir. Unutmadan mesaj ile komut başlatmak insanların çoğu için çok yorucu / sıkıcı bir yöntem. Bu sebeple, görsel hafıza kullanımına dayalı ChatBot uygulamalarının önümüzdeki dönem artmasını bekliyoruz.

Öyle ya da böyle ilk robot arkadaşlarımız ya da yardımcılarımız ChatBot 'lar olacak gibi görünüyor. Değişimi doğru noktada yakalamak, popüler terimleri yakalamaktan çok daha zor. Bu sebeple ChatBot stratejileri üzerine iyice düşünmemiz gerekiyor.

hızlıYOL Teknoloji olarak, kurumlara ChatBot noktasında değer katacak fikirlerimiz ve çözümlerimiz var. Bizimle tanışmak isterseniz dönüşünüzü bekliyoruz.

0216 405 10 32



Read More »

15 Ekim 2016 Cumartesi

Fiziksel Web ile Yeni Bir deneyim

Fiziksel Web Nedir?


Fiziksel web ile çevrenizle etkileşin.
Fiziksel Web


Fiziksel web, google tarafından desteklenen bir proje olarak tanımlanır. Projenin ana amacı kullanıcıların çevreleri ile web üzerinden etkileşime geçmesini sağlamaktır. Bu amaçla google, eddystone adı verilen bir Beacon protokolünü geliştirdi. Bu protokol ile Beacon'lar ile çevremizde etiketlediğimiz makine ekipman yada alanla ile ilgili bir mikro web sitesini tetikleyerek etkileşim yaratabiliyoruz. Kısaca çevremizdeki her şey ile web üzerinden etkileşim sağlayabiliyoruz. İşin güzel tarafı bu etkileşimi sağlamak için bir uygulama yüklemenize gerek yok. Google'ın Chrome'a entegre ettiği physical web browser ile çevrenizde beacon ile etiketlenmiş şeylerle etkileşebilirsiniz.

Aşağıda bu etkileşimin bir örneği olarak park otomatını görebilirsiniz.





Fiziksel web çevremizde bulunan her şeyin web'de yer alan bir web sitesi ile bizlerle etkileşmesini sağlamaktadır.

Fiziksel Web ile Neler Yapılabilir?

Aslında fizksel web ile çevrenizle etkileşmenizin fayda sağlayacağı her noktada çözüm geliştirilebilir.


Yukarıdaki videoda restoranda sıra bekleme örneği gösterilmiştir. Beacon ile tetiklenen ve web uygulamaları ile yönetilen bu tip senaryoların sayısı oldukça arttırılabilir.

Üniversite Kampüsleri, Siteler, Üretim Tesisleri, Fuarlar, Alışveriş merkezleri fiziksel web için oldukça uygun yerlerdir.

Örneğin teknik servis mekanik odaya girdiğinde çevredeki ekipmanla ilgili bilgilere fiziksel web ile ulaşabilse işleri ne kadar kolaylaşırdı.

Yada bir alış veriş merkezinde kafede oturan bir müşteri çevresindeki indirimler kolayca fiziksel web ile göz atsa nasıl olurdu?

Neden Fiziksel Web


  1. Uygulama indirilmesine gerek olmaması
  2. Web uygulamaları ile kolay etkileşim imkanı
  3. Ucuz kurulum maliyeti
  4. Hızlı geliştirme imkanı

Nerede Kullanılır?

- Cafe'ler
- AVM'ler
- Havalimanları
- Fabrikalar
- Şnatiyeler
- Ofisler
- Siteler
-  Ve daha bir çok yerde.

Bu noktada önemli olan bir deneyim yaratmak. Detaylar için hızlıYOL Teknoloji ile irtibata geçebilir, info@hizliyol.com'a mail atabilirsiniz.


Read More »

25 Eylül 2016 Pazar

Kurumsal Teknoloji Dönüşümü için 6 Hızlı Adım

Teknolojik Dönüşüm


Şirketlerin kurumsal hayatlarında kullandıkları araçlar çoğunlukla günümüzün çok gerisinde kalıyor. Çalışanlar kurumsal çözümleri SIKICI buluyor, müşteriler kullanmak zorunda olmadıklarında, bu tip uygulamaları kullanmıyorlar.

Y ve Z kuşağını, X kuşağının anlayışı ile yönetmeye çalışan yöneticiler, çalışanları suçluyorlar. Hiç düşündünüz mü, her gün nerede olduğunu Facebook'tan görebileceğiniz çalışanın, her gün hangi işi yaptığını niye proje yönetim yazılımından takip edemiyorsunuz?

Dönüşümün, verilerin bulut (cloud) ortamında saklanmasıyla ve ya yeni bir ERP kurmakta olduğunu sanan yöneticiler, hiç risk almadan dönüşümün peşinden koşuyor. Büyük şirketlerden pazarlama ile süslenmiş ürünler satın alıp, bunları server'a kurmak dönüşüm değil sadece durumu kurtarmaktır.

Bu yazımızda teknolojik dönüşümden ne anladığımızı açıklamaya çalışacağız;


1- Connected (Bağlantılı) Çözümler


Bağlantılı çözümlerden söz ederken şirketi canlı bir organizma olarak düşünürsek tüm sistemin bağlantılı ve uyumlu çalışması olarak açıklanabilir. Yani tasarımdan, üretime, finanstan, iş güvenliğine tüm yapının senkronize olması oldukça önemli. Muhtemelen bunu zaten biliyoruz diyorsunuz. Bu noktada ana sıkıntı vücut örneğinden yola çıkarsak, dolaşım, sinir, lenf sistemlerinin birbirinden farklı ama uyumlu çalışması. Ama biz iş hayatında çalışan bir sistem bulduğumuzda tüm sorunlarımızı onunla çözmeye çalışıyoruz. Yani sinir sistemi iyi çalışıyor diye kan akışını sinir sistemi üzerinde yapmaya çalışıyor ve sonra da vücuda kızıyoruz. Bu metaforla anlatmak istediğim, tasarım, muhasebe, finans, üretimin farklı beklentilerinin tek tip bir yapıyla değil birbiriyle uyumlu bütünleşik bir yapıyla çözülmesi.

Yani farklı kanallar oluşturmalı ve bunları senkronize etmeliyiz.

2- IoT (Nesnelerin İnterneti)


IoT sadece eve yaklaşırken kombiyi açtıran teknoloji değildir. IoT fiziksel ağın, sanallaştırılması demektir. Bu açıdan kurumların iş akışlarını sadece üretimde değil her noktada sanallaştırarak daha yönetilebilir kılınması mümkün. Bağlantılı çözümlerin en önemli ayaklarından biri IoT altyapısı. Arabalar, makineler, fiziksel ortamın bir araya geldiği akıllı ortamlar yaratmak ve bilgi akışını daha yönetilebilir kılmak artık çok daha kolay.

3- Yapılandırılmış Veri


Veri bir şirket için en değerli hazine. Bu cümleyi farklı şekillerde binlerce kez duymuş olabilirsiniz. Bu veriyi anlamlandırmak için öncelikle yapılandırmak gerekiyor. Google nasıl size aradığınız siteyi buluyorsa, sizinde aradığınız veriyi bulabilmeniz şirketiniz için en önemli noktalardan biri.

4- Çalışan Memnuniyeti


Çalışanların şirket uygulamalarını kullandıklarında yaşadıkları mutsuzluğun kaynağı nedir acaba hiç düşündünüz mü? Hayatlarının ilk yıllarında internet ile tanışmış bir kuşağa sadece şirket zorluyor diye arayüzü kötü yazılımlar kullandırırsanız elde edeceğiniz sonuç gerçeği yansıtmayan ve güncel olmayan bir bilgi yığını olacaktır.

5- İletişim




İletişim tüm iş akışlarının ana öğesidir. İster yazılı ister sözlü olsun şirketin bilgi birikimi (know how'ı) iletişimdedir. Şirketinizde e-postalar ile kurduğunuz ilişki yapısı, gayri resmi olarak whatsapp ve facebook tarafından çoktan yenilgiye uğratıldı. Çoğumuz kabul etmesek de şirket içi iletişim Slack benzeri mesajlaşma uygulamaları ile yeni bir boyuta geçti. Daha sosyal, daha açık, gerçek zamanlı ve mobil bir iletişim artık kaçınılmaz.

6- ChatBot



AI (yapay zeka) çok moda konulardan biri. Mesajlaşmanın doğal bir iletişim kanalı olduğunu düşündüğümüzde, ChatBot 'ları bu ortamda koşan yardımcılar olarak tanımlayabiliriz. Bu arkadaşlara maaş vermemiz gerekmez ve 7/24 çalışırlar. ChatBot 'ları iş akışlarımıza eklediğimizde satış ekibimizin sağ kolu, insan kaynakları uzmanı muhasebenin kontrolü, toplantıların düzenleyicisi ve daha bir çok şey olabilirler. Tekrar tekrar yapılan işleri ChatBot 'lara bırakacağımız ve üretkenliğe odaklanacağımız günler sanırım geldi.

Sonuç


Bu yazımızda vurguladığımız altı nokta bizi başka bir noktaya taşıyor. Bu dönüşümü nasıl yöneteceğiz? Önemli olan doğru stratejiyi kurabilmek. Ve unutmayın bu adımları atmak için çok büyük bir şirket olmanız gerekmiyor, sadece bir yerden başlamanız gerekiyor.

hızlıYOL Teknoloji olarak bu yolda yanınızda olmak istiyoruz ve değişime inanıyoruz.




Read More »

6 Eylül 2016 Salı

ChatBot Nedir?

ChatBot Derken?


Son dönemde ChatBot terimini duymaya başlamış olabilirsiniz. Söylenişi oldukça havalı olan bu kelime aslında ne ifade etmektedir.

Öncelikle ChatBot, kullanıcı ile yazışan ve çoğunlukla bir senaryo üzerinde cevaplar üreten bir yazılım parçası olarak tanımlanabilir.

İnsanlar için yazışmak, sağa sola tıklamaktan daha doğal bir eylem olduğu için kullanışlı bir kullanıcı arayüzü olarak düşünülebilir. Ama asıl konu işi önemli kılan ne senaryo ne de arayüzdür, asıl önemli olan ChatBot 'un sahip olduğu zekadır. Birçoğunun yapay zeka (AI) olarak açıkladığı bu zeka ChatBot 'u ete kemiğe bürünmesi anlamına gelir.

Yapay zeka ve NLP konuları üzerinde Apple, Google, Facebook gibi devler ciddi harcamalar yapmaktadır. Yapay zeka olgunlaştığında özellikle kendini tekrar eden mesleklerin ortadan kalkacağını söyleyebiliriz. Örnek olarak, call center'lar bu konudan ilk etkilenecek gruptur.

Gerçekler


Şimdi çevremizde ChatBot diye konuşulan ve şirketlerin kullandığı araçlarda çoğunla bir yapay zekadan değil bir senaryodan söz etmek daha doğru olacaktır. Bu noktada Facebook'un ChatBot konusunda attığı adımlar çoğunlukla kullanıcı deneyimi odaklıdır. Aşağıdaki video konuyu daha net açıklamaktadır.



Mesajlaşma Platformları


Şimdi bir an bir mesajlaşma platformu kurucusu olduğunuzu düşünün. Mesala Facebook Messenger CEO'su olduğunuzu, elinizde 1 milyar kullanıcı var ve bu kullanıcılar uygulamanızda saatlerini geçiriyor. Ne yapmak istersiniz, elbette bu kullanıcıların etkileşimlerini sizin uygulamanız içinde yapmasını istersiniz.

Yemek mi sipariş edilecek, çağırın bir ChatBot,
Kargo mu gönderilecek, çağırın bir ChatBot,
Ev mi kiralanacak, çağırın bir ChatBot.
Bilgisayar mı alınacak, çağırın bir ChatBot.

Alında örnekler arttırılabilir, eğer ChatBot kullanıcıları mutlu olursa, insanların indirdiği çoğu mobil uygulamanın bir anlamı kalmaz ve oyunun merkezi mobil uygulamadan mesajlaşma platformlarına kayar.

Bu sayede mesajlaşma platformlarının reklam geliri artar.

Peki bu senaryo gerçekleşebilecek mi? Elbette olasılık az değil. Özellikle AI'nın da kısmen karıştığı çözümler insanların hayatını kolaylaştırabilir.

Aşağıdaki görselde mesajlaşma platformlarının ana hedefi özetlenmektedir.




Chatbot'a Kayıtsız Kalmak


Aman ne gerek var ChatBot 'a beni ilgilendirmez diyorsanız. Belkide siz bir sonraki Nokia olabilirsiniz. Geleceği tahmin etmek zor olsa da, Facebook Messenger, Whatsapp, Slack, HipChat, Skype ve daha nice önemli firmanın ChatBot 'a yatırım yaptığını ve kullanıcı sayılarını düşündüğünüzde konu öyle aman ne önemi var noktası geçmiş gibi görünüyor.

Her şeyden bağımsız ChatBot 'lar kurumsal açıdan sizi mesajlaşma platformlarında temsil eden yeni bir kanal olarak düşünülebilir. Böyle bakıldığında bu konuya stratejik yaklaşılması gerektiğini göz ardı etmemek lazım.


Kurumsal Chatbot'lar


Şimdi ChatBot yapacağız diye mesaj yazan her "şeyi" ChatBot olarak tanımlamamak lazım. Bu işin de bir kullanıcı deneyimi noktası var.

Hoş geldiniz deyip iki soru sorup sonrada sitenin linkini verdiğinizde, sizin ChatBot 'unuzu kim niye kullansın sorusunu lütfen göz ardı etmeyin. Bu sebeple güzel örneklere odaklanıp, doğru senaryo ve yapay olmuyorsa bile azıcık zeka kullanarak oldukça yaratıcı çözümler geliştirilebilir.

Aşağıda videosunu eklediğim Burger King örneği hiç fena değil.





Buna ek olarak, lütfen AI ve NLP konuları küçümsediğimi düşünmeyin. Elbette özellikle machine learning ile birlikte oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilir. Ama daha önümüzde özellikle Türkçe 'de biraz daha yol olduğunu söylemek zorundayız.

ChatBot 'ları yalnızca pazarlama aracı olarak düşünmeyin. ChatBot 'lar iş akışlarınızda sizlere çok yardımcı olabilirler. Şirketinizde yaptığınız rutin işleri bir düşünün. Onları bir geri zekalı bile yapabilir, işte bizim ChatBot 'larımız o geri zekalının yerini alabilir.

Diyelim her toplantı öncesi yapılması gereken çağrı ve ya dağıtılması gereken raporları, sizin için bir tetikleme ile ChatBot 'unuz yapabilir. Üzerine bu süreçleri öğrenerek size öneriler de yapabilir. Aslına bakarsanız kurumsal ortamlarda ChatBot 'lar sosyal hayattan daha başarılı olabilirler. Bir bakmışsınız tüm işi ChatBot 'lar yapıyor ve işler aynen yürüyor.

Şaka bir yana ChatBot 'ları kurumsal mesajlaşma uygulamaları üzerinde koşturmak ve CRM, ERP gibi sistemleri ChatBot 'lar ile beslemek oldukça başarılı sonuçlar doğurabilir.

hızlıYOL Teknoloji ve ChatBot 'lar


hızlıYOL Teknoloji olarak biz özellikle kurumsal ChatBot 'lar konusunda çalışmalar yapıyoruz. Konuyu merak ettiyseniz, Facebook Messenger, Skype, Slack, HipChat ya da Cisco Spark üzerinde ChatBot geliştirecek bir ekip arıyorsanız, bize bir mail atın tanışalım.

info@hizliyol.com

Bu arada ChatBot analitik ve yaşam döngüsü konusunda size anlatmak istediğimiz çok şey var.



Read More »

3 Eylül 2016 Cumartesi

Beacon Nedir? iBeacon vs Eddystone

Beacon Nedir?

Beacon, tek taraflı sinyal gönderen, veri işleme kabiliyeti olmayan, gönderdiği veri paketi ile mobil cihazlarda bazı uygulamaları tetikleyerek, fiziksel çevre ile etkin iletişim sağlayan sensörlerdir. Bu aptal sayılabilecek cihazların en önemli avantajı, düşük enerji tüketimleri ve düşük maliyetleridir.

Beacon akıllı kullanıldığında fiziksel çevre ile etkileşim sağlayan çok başarılı projeler geliştirilebilmektedir.

Dünyada en çok fuar, sergi salonu, depo yönetimi, mağaza etkileşim gibi konularda kullanılabilmektedir.

Bu noktada önemli olan noktalar; Beacon telefonla etkileşebilmesi için Bluetooth'un açık olması ve beacon'ın telefonda bulunan bir uygulamayı tetiklemesi gerekmektedir. Yani beacon sadece tetikleyici vazife görmekte, üzerinde herhangi bir işlem yapmamaktadır.

iBeacon

ibeacon fiziksel bir ürün değil, bir teknolojidir. Apple tarafından geliştirilmiş olan bu protokol ile bluetooth beacon'lar iOS7 işletim sisteminden itibaren iphone ve ipad'ler ile iletişime geçebilmekte ve tetikledikleri uygulamaları uyandırabilmektedirler.

Bu noktada ibeacon teknolojisinin sadece, iphone'larla çalıştı fikrine kapılmanızı istemem. Küçük farklar olmakla birlikte ibeacon'lar android telefonlardaki uygulamaları da tetikleyebilirler.


BLE Nedir?

ibeacon teknolojisini anlamak için BLE (Bluetooth Low Energy)'nin ne olduğunu anlamak oldukça önemli. BLE'yi Bluetooth 4.0 veya Bluetooth Smart gibi isimlerle de duyabilirsiniz. Bu iletişim kanalının en önemli özelliği düşük enerji kullanımı ve mobil cihazlarda native (doğal) olarak bulunması. İşte beacon teknolojisi BLE kanalını kullanarak çalışan bir sistem olarak bu açıdan ön plana çıkıyor.

GPS varken ne gerek var?

Bu soru gayet makul bir soru aslında.  GPS güçlü bir yönetem olsa da iki nokta ciddi sorun yaratmakta;
- Yüksek enerji tüketimi. GPS kullandığınızda mobil cihazın pili oldukça çabuk tükenmektedir.
- Kapalı alanda hata oranı oldukça karmaşık sonuçlara sebep olabilir.

Bu yüzden beacon'lar ile çok az pil tüketimi ve yüksek netlik ile yayın yapabilirsiniz.

Örnek olarak garaja yaklaştığınızda kapının açılmasını istiyorsanız, GPS'de siz daha sokağa girmeden kapı açılabilir, halbuki beacon ile 5 metre yaklaştığınızda kapıyı açtırabilirsiniz.

Kapsama Alanı

Bir beacon ortalama 70 metreye kadar yayın yapabilir. Güç kaybını kullanarak, farklı mesafelerde farklı uyarıları tetikleyebilirsiniz. Örneğin beacon'ın bulunduğu dükkana girerken farklı, kasaya giderken farklı, çıkarken farklı bir uyarı yayınlatabilirsiniz.

Eddystone Beacon

Eddystone Google'ın açıkladığı beacon protokolü olarak kısaca tanımlanabilir. Kullanıcı için aralarındaki ana fark, Eddystone'nun url yayınlayabilmesi.

Daha teknik olarak incelersek 4 ana farktan söz edebiliriz;

1- iBeacon, Android ve iOS uyumlu ama sadece iOS için native'dir.
2- Eddystone, Android ve iOS uyumludur.
3- iBeacon bir veri paketi ve bir ID  yayınlar. Bu veri grubu, UUID, Major ve Minor'dan oluşur.
4- Eddystone ise 3 farklı paket yayınlar. Bu veri grupları, ID (Eddystone UID), url ve TLM (Telemetri)'den oluşur.

Ve elbette,  Eddystone opensource iken iBeacon Apple tarafından kapalı bir protokoldür.

Fiziksel Web

Fiziksel web google tarafından geliştirilen bir kavramdır. Aslında mantık oldukça basit, siz chrome'un bir eklentisi olan physical web uygulamasına izin veriyorsunuz. Daha sonra sokakta, AVM'de havalimanında çevrenizde yayınlanan URL'leri görebiliyorsanız. Yani tam anlamıyla fiziksel web ile iletişime geçiyorsunuz.



Yukarıda gördüğünüz aslında anlatmak istediğimizin özeti. Çevrenizle etkileşimli bir arama motoru tam Google'lık bir inovasyon.


Bu işi bir örnekle süsleyelim. Park cihazı ile fiziksel web ile etkileşmek;



Bir örnekte sıra beklemek istemeyenlere gelsin;



hızlıYOL Teknoloji ve Beacon Teknolojileri

hızlıYOL teknoloji olarak, ibeacon ve Eddystone temini ve projelerin geliştirilmesi konusunda hizmet sunmaktayız.

Beacon konusunda ana partnerimiz OnyxBeacon. Ortağımızla birlikte kurumsal çözümler geliştiriyor, size anahtar teslim projeler sunuyoruz.

Şantiyenizi, çalışma alanınızı, mağazanızı, showroom'unuzu ofisinizi akıllı hale getirmek, personel ve makinelerinizi offline dahi olsanız takip etmek, stok ve konferans yönetimine değer katmak için sizlerle tanışmak istiyoruz.

mail adresimiz : info@hizliyol.com

daha fazla bilgi için tıklayın





Read More »

28 Haziran 2016 Salı

Kurumsal Yalınlık ve Teknoloji Çözümleri

Kurumsal Yalınlık ve Teknoloji Çözümleri


İş süreçlerinin optimize ederek, verimliliği artırmak her zaman şirketlerin en önemli amaçlarından biri olmuştur. Farklı iş akışları üzerinde oluşturulan çözümler, proje yönetimini kolaylaştırmakta ve verimsizliği azaltmaktadır.


Yalın Çözümler


Para Merkezli Bakış


İş süreci yönetiminde maliyetleri ve nakit akışını kontrol altına alarak, süreci optimize etmek bir çok şirket için ilk tercih edilen yöntemdir. Bu yöntemde iş sürecinin kalbinde muhasebe, satın alma işlemleri yer almakta süreç bu omurgaya bağlı olarak optimize edilmektedir. Bu bakışın teknoloji dünyasındaki karşılığı ERP sistemleri olarak görülebilir. ERP 'nin bu açıdan en büyük artısı sonuçların ölçülebilmesinin daha kolay olmasıdır. Kaynak kullanımın merkeze koyulduğu süreçlerde, ERP yönetime ciddi bir güç katmaktadır.




Ürün Merkezli Bakış


Ürünün merkeze koyulduğu ve ürünün yaşam döngüsünün yönetildiği sitemler PLM olarak adlandırılmakta olup, üretim süreçlerinin optimizasyonunda oldukça etkilidirler. PLM yaklaşım itibariyle üretim sürecini merkez alan bir süreç yönetim anlayışı ile tasarım, kalite, kullanıcı deneyimi gibi konulara daha etkin yaklaşabilmektedir.

Yalın Üretim


İnsan Merkezli Bakış


Öyle ya da böyle her iş akışının merkezinde insan bulunmaktadır. Bu açıdan iş süreçleri insanların birbirleri ya da makinelerle olan etkileşimi olarak tanımlanabilir. Bu tanımın ışığında merkeze insanı alan bir süreç yönetim sistemi ile üretkenliğin arttırılması mümkündür.


Teknoloji

Sentez


Yukarıda belirtilen üç bakış açısıda aslında aynı amaçla benzer çalışmaları yapabileceğimiz ortamlar olarak ön plana çıkmaktadır.

Özellikle üretimin artık dijitalleştiği günümüzde insan - insan, insan - makine, makine - makine etkileşimlerini yönetmek bizi daha farklı bir aşamaya taşıyor. Üretim sektöründe, tasarımda, hizmet sektöründe iletişimin yeni bir boyuta geçtiğini görmek artık çok daha kolay. Yapay zeka, big data, IoT derken süreçlerin optimizasyonunu çok daha karmaşık bir hale getirdiğimizi görmemiz gerekiyor. Anlık verilerle, binlerce çalışan, makine ve sensörü bir araya getirmek, merkeze teknolojiyi koymayı zorunlu hale getiriyor.


Yalınlık


İşte bu noktada yalınlık önemini arttıran bir kavram olarak ön plana çıkıyor. İnsan beyninin yaptığı milyarca işlemi sadece bir kaç dakikada oluşturduğumuz cümlelerle aktarabildiğimiz gibi, bu yalınlığı teknoloji merkezli iş süreci analizlerimizde kullanabilmeliyiz.

BIOT = BOT + IoT

BIOT

hızlıYOL Teknoloji olarak, teknolojinin iş süreçlerini daha anlaşılır ve kolay optimize edilebilir kılacağına inanıyoruz. Bu inançla, iş süreçlerini, daha akıllı ama daha yalın hale getireceğimiz yeni bir proje geliştiriyoruz. Bu projemizde sektörlere özel iş akışlarını, akıllı mesajlaşma, mesajlaşma bot'ları (chat bot'lar) ve sensörlerle birleştiriyor, bir arkadaşınızla mesajlaşır gibi iş akışlarını canlandırabileceğiniz yeni bir model oluşturuyoruz. Mesajlaşarak, iş arkadaşlarınızla, sensörlerle iletişim kurmak rutin işleri mesajlaşma bot 'larına yaptırmak ve verileri anlamlı olarak paylaşabilmek artık çok daha kolay.

BIOT isimli projemiz ile inşaat, satış ve üretim süreçleri için çalışmalarımıza başladık. Kurulduğumuz günden beri fayda temelli teknolojiden söz ettik, bugün bu konuda yeni bir aşamaya geçtik, insan ve teknoloji merkezli yalınlık...

Bu dönüşümün içinde yer almak istiyorsanız bizi arayın size özel iş akışları ve sensör entegrasyonları ile mekanlarınız ve makineleriniz ile mesajlaşmaya başlayın. Elde ettiğiniz gerçek zamanlı raporlar ile teknolojinin gücünü hissedin.

Orta yada büyük ölçekli şirketlere bir iş akışından başlayarak adım adım büyütebilecekleri bir çözüm sunuyoruz.

info@hizliyol.com 'a bir mail atın yolculuğa başlayalım !



Read More »

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Akıllı Mesajlaşma ile İş Akışı Çözümleri (ChatBots)

Akıllı Mesajlaşma ile Kurumsal Çözümler !

Mesajlaşma uygulamaları kullanıcıların en rahat olduğu etkileşimin kolay sağlanabildiği bir platform olarak ortaya çıkmaktadır. 
hızlıYOL Teknoloji olarak, akıllı mesajlaşma, chatbot geliştirme konularında çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda sağlanabilecek faydayı bir adım daha öteye taşıyor, mesajlaşma uygulamalarını ve chatbot'ları Beacon'larla birleştirerek size yeni bir dünyanın kapılarını açıyoruz.

Özet olarak, lokasyonlarınız, önemli makinalarınızı yada farklı bölgelerin tetiklediği iş akışları ile iş yaşamını ve hayatınızı kolaylaştırıyoruz. Peki bu iş akışları neler? Neler yapılabilir? Aslında tek sınır hayal gücünüz ama Beacon, Chatbot ortaklığı sizlere çok geniş bir hareket alanı sunuyor. Ofisinizdeki günlük iş akışlarını hızlandırabilir, şantiye'de iş kontrolünü ve veri akışını kolaylaştırabilir, mağazanızda etkileşimi arttırabilir, fabrikanızı akıllandırabilir, satış ve saha ekiplerinizi mesajla yönetmenizi sağlayabiliriz.


Toplantı iş akışınızı akıllı mesajlaşma ortamına taşıyabiliriz;

  • Toplantı taleplerinin bir mesajla paylaşılmasına ve tek tıkla onaylanmasına ne dersiniz?
  • Toplantı odalarının doluluğuyla ilgili bir mesajla bilgilenmek ister misiniz?
  • Toplantı odasına girdiğinizde toplantı odası ile ilgili wifi şifresi gibi bilgilerin size mesaj olarak gelmesini ister misiniz? 
  • Bir toplantıya katıldığınızda bunun otomatik olarak diğer katılımcılara bildirilmesine ne dersiniz?
  • Toplantı notlarının bir mesaj üzerinden oluşturulmasına, katılımcı listesinin otomatik oluşmasına, katılımcı yorumlarının sunum sırasında alınmasına ne dersiniz?
  • Toplantı ile bilgileri toplantı odasına girdiğinizde size ulaşmasına ne dersiniz?
  • Toplantıda çekilen fotoğrafların tüm katılımcılarla paylaşılmasına ne dersiniz?

Akıllı Mesajlaşma


Tüm bu saydığımız adımları bir mesajlaşma uygulaması üzerinden yönetmek ve kolayca toplantı raporu almak oldukça kolay. Ve aslında yapabileceklerinizin çok küçük bir kısmı bu.

Sektörünüze göre oluşturduğumuz iş akışları ile mekanlarınızla konuşabilir, istediğiniz bilgiye istediğiniz zaman ulaşabilir, bir akıllı mesaja verdiğiniz cevapla bir çok kişiyi bilgilendirebilir ve yeni bir iş akışı oluşturabilirsiniz.


Akıllı mesajlaşma ile iş güvenliğinden, tesis yönetimine, satış süreçlerinden, operasyonel aktivitelere kadar yapabileceklerimizin bir sınırı yok. Raporlama, CRM ve ERP entegrasyonları ile mesajlara verilen yanıtlar, Beacon'ların tetiklemeleri ile farklı bir çalışma ortamı yaratabilirsiniz.


ChatBot


Biliyoruz buna hazırsınız. Çalışanlarınız whatsapp kullanıyorlarsa bu sistemi kullanabileceklerdir. İnşaat sektörü, satış ekipleri, hizmet, üretim ve perakende sektörleri sizlere değer katmaya hazırız.

info@hizliyol.com 'a maillerinizi bekliyoruz. 

Yeni çalışanlarınız ChatBot'lar sizleri bekliyor !




Read More »

19 Nisan 2016 Salı

Adwords - Yeni Müşterilere Açılan Kapı

Küçük - Orta Büyülükte Firmalar İçin

Adwords reklamcılığı sadece belli başlı firmaların yapabileceği bir reklam çalışması gibi görülmemelidir. Bir çok açıdan Adwords küçük ve orta ölçekli işletmeler için yeni kapılar açmaktadır.



Hedefleme

Adwords'de asıl soru müşteri kitlenizin net olarak belirlenmesidir. Müşteri kitleniz doğru belirlendiğinde, onlara ulaşabilecek en doğru kanalları belirlenmesi gerekiyor. Müşterilerinizin hangi aramalar sonucunda size ulaşmalarını beklediğinizi, müşteri kitlenizin ortak ilgi alanlarını belirleyerek küçük ama etkili kampanyalar yapabilirsiniz. Aynı şekilde coğrafi hedefleme ile gereksiz reklam harcaması yapmazsınız.

Arama Reklamcılığı

Doğru reklam gruplarının ve anahtar kelimelerin belirlenmesi oldukça önemlidir. Anahtar kelimelerin sitenizle olan ilişkisi, reklamdan sitenize gelenin yaşadığı deneyim oldukça önemlidir. Örnek olarak sitenize gelen bir kullanıcı yavaş açılan, istediği bilgiye ulaşamadığı bir siteyle karşılaştığında tüm çabalar boşa gitmektedir. Bu sebeple sitenizin net anlaşılır ve gelen müşterinin dönüşüm sağlamasını sağlayıcı nitelikte olması beklenir.

Reklamda ana amacı 1 sırada çıkmak olarak gösteren birçok reklam görebilirsiniz.Birinci sırada çıkmak size daha çok para harcatabilir ve oldukça anlamsızdır. Bütçenizi hızla tüketmenizin size hiçbir faydası yoktur.

Arama reklamcılığında ajansların ana görevleri;
- Hesabın kuruluşunda şirkete uygun yapıyı geliştirmek,
- Hesabı optimize ederek bütçeye uygun maksimum tıklama ve dönüş sayısına ulaşmak.




Görüntülü Reklam Ağı

Görüntülü reklam ağı sitelerde gördüğünüz banner'larda reklam çıkarmanızı sağlar. Bunlara ek olarak mobil uygulamalarda da reklamlarınız yayınlanır. Görüntülü reklam ağında hedefleme çok önemlidir. Bu reklam tipi daha çok kişiye ulaşır ama az tık alır. Bu sebeple kampanyayı akıllıca kurgulamak çok önemlidir.

Ajanslar bu reklam tipinde hem farklı banner'lar yaratmanızı sağlarken hedeflemeyi doğru yapmanızı sağlarlar. Ajans olmadan çalıştığınızda araba yıkama şirketinizin reklamını araba oyunlarında yayınlatarak çocuklarda gereksiz tıklar alabilir ve para kaybedebilirsiniz.

Video Reklamcılık

Artık video çekmek çok daha kolay, bu sebeple video reklamları küçük şirketler içinde ciddi bir opsiyon haline gelmiş durumda. Özellikle viral işler ile fark yaratmak bir çok insana ulaşmak mümkün gözüküyor.

Asıl Önemlisi Fayda

Reklam verdiğinizde size ne faydasını olduğunu anlamak için sitenizi izlemeniz, reklamdan gelen satışları belirlemeniz gerekmektedir. Satışlarınızı arttıran bir reklam yatırımını arttırmak oldukça akıllıca olur.

Adım Adım İlerleme

Eğer adwords'a yeni giriyorsanız bütçenizi adım adım arttırın. Elde edilen sonuçları takip ve sürekli optimizasyon yapın. Optimizasyon adwords için anahtar kelimedir. Sürekli kampanyanın takibi ve iyileştirmeler daha az bütçeyle daha çok iş yapmanızı sağlar.

Google Ajansları

Öncelikle unutmayın Google Ajanslara direk ödeme yapmaz. Yani ajanların tek gelir kaynağı sizden aldıkları ücretlerdir. Adwords reklamlarına başlarken, sizi birinci çıkarırız, yok satışlarınız %50 aratacak tarzı yaklaşımlardan uzak durun. Google yaptığınız ödeme ve ajansa verdiğiniz parayı ayrı inceleyin.

Ajansın size vereceği hizmeti tam olarak anlayın. Optimizasyon sıklığı, raporlama şeklini başlatan öğrenin. Bazı ajanslar kendileri arayüz oluşturabilir. Bunu yapan tüm ajanslar kötü niyetli olmasa da bu konuda dikkatli olun sonuçları manipüle ederek size gösterebilirler.

Küçük Orta Büyüklükte Şirketler

Adwords'te her bütçeye hitap edilen bir kampanya düzenlenebilir. Size fayda sağlayacak kampanyalar için ön çalışma yapmaktan mutluluk duyarız.

En üstte olmadan, belirli saatlere ağırlık vererek çok küçük bütçelerle fayda sağlayabilirsiniz.

HızlıYOL Teknoloji

HızlıYOL Teknoloji olarak, Adwords konusunda sizlere hizmet sunmaktan mutluluk duyarız.

Ücretlerimiz, verdiğiniz reklam bütçesinin boyutuna göre harcamanızın %20 - %25 arasında değişim gösterir. İsterseniz ayda 100 TL gibi küçük bir bütçeyle başlayabiliriz. Bize ulaşın reklam konusunda fayda temelli çözümler sunalım.

info@hizliyol.com
Read More »

13 Nisan 2016 Çarşamba

BOT, IoT, İş Akışları - Kurumsal Çözümler

Yeni Bir Dönüşüm


Şirketinizin iş akışlarını yönetebilmek için birçok farklı yazılım kullanıyor olabilirsiniz. Süreçleri yönetmek aslında insanlar arasındaki iletişimi yönetmekle mümkün olabiliyor. Süreçleri çalışanlardan bağımsız kurgulamak, teorik olarak verimliliği artırırken, pratikte ümit edilen sonuçları doğurmuyor.

Sürekli bir değişim olacağından bahsediliyor. Oysa ki bu değişim adım adım hepimizi içine almaya başladı bile. Çevremize baktığımızda sadece süreçlerin değil fiziksel dünyanın da dijitalleştiğini görüyoruz.

Nesnelerin İnterneti (IoT)


Nesnelerin interneti dendiğinde aklınıza sensörler geliyorsa, asıl değişimin farkına varamamışsınız demektir. Sensör, Beacon ve ya micro-bilgisayarlar sadece nesnelerin interneti için kullanılan ve zamanla değişecek olan araçlardır. Nesnelerin interneti aslında canlıların, araçların ve çevremizdeki her şeyin dijitalleşmesi anlamına geliyor. Aramızdaki iletişimin, kullandığımız cihazlar, içinde yaşadığımız ev, çalıştığımız ofis, giydiğimiz kıyafetler, masamızın üzerinde duran resim, evde beslediğimiz kedi aslında tüm bu "şeylerin" dijital olarak ilişkilendirilmesi dünyayı bambaşka bir aşamaya taşıyacaktır. Bu değişimin tam anlamıyla yıkıcı bir değişim olacağı açıktır ve önümüzdeki yıllarda insan bugünkü insandan çok farklı bir hayat yaşayacaktır.



Değişim ve Getirdikleri


Yukarıda bir bilim-kurgu kitabından bir paragraf gibi anlattığım değişim aslında gün ve gün yaşanıyor. Elbette gidilen bu yolda ara adımlar ve araçlar kullanılıyor. Ama bu değişim getirileri itibariyle tüm sistemi kontrol eden tek bir platform değil, entegre olabilen sistemler bütünü olarak gelişiyor.

İhtiyaçlar özelleşiyor diyebiliriz. Herkes kendine özgü çözümlerin peşinde; çünkü değişim insanların birey olarak kendilerini tamamlamalarına, çevreleri ile bütünleşmelerine imkan veriyor.

Kurumsal Bakış


Kurumsal bakış açısından değişen bu dünyada beklemek ve sadece değişimi gözlemlemek, yapılabilecek en büyük yanlıştır. Bizim ülkemizde önemli görülmeyen strateji adımının artık bir artı değil, varlık nedeni haline geldiği günleri yaşamaya başlıyoruz.

Şirketlerin çalışan, mekan, araç, makine arasındaki ilişkileri daha etkin olarak yönetebildikleri çözümlere ihtiyaçları var. Artık amaç sadece rapor almak değil, yaşayan bir organizma olan şirketin sağlığını her an izleyebilmek ve gerekli müdahaleyi yapabilmektir.

Nasıl?


Bu sorunun bir çok cevabı var ama en önemlisi artık çalışanları sürecin temeline oturtmak. Çalışanlar işleyen bir sürecin dişlileri değil, o sistemi çalıştıran sinir uçları olarak düşünülmelidir.

Dolayısı ile önemli olan süreç içerisinde yer alan, çalışan, makine, ekipman ve mekan arasında iş hedeflerimize uygun etkileşimin yaratılmasıdır. Bu etkileşimi kurarken dikkat edilecek en önemli husus verinin doğal olarak bu noktalar arasında hareket etmesini sağlayabilmektir.

Anlık Mesajlaşma ve Bot'lar


Anlık mesajlaşma Facebook Messenger, Whatsapp gibi uygulamalarla hayatımıza girmiş olan doğal bir iletişim aracıdır. Bu araçların içerisine, yapay zeka (AI) noktasına doğru açılım sağlayan mesajlaşma Bot'larının girmesi, aslında iş süreçlerinin yönetilmesine yeni bir boyut katıyor.

Fabrikalarda robotların kullanılmaya başlanması gibi, yöneticilerin işlerinin de kısım kısım otomatize edilmesi için mesajlaşma içerisinde Bot'ların kullanılmaya başladığını görüyoruz. Bu açıdan Bot'lar şu an kullanılan basit halleri ile çok tekrarlanan aktiviteleri yönetebilir durumdalar, ki bu bile oldukça önemli bir gelişme olarak görülebilir.

Bot, IoT ve Mesajlaşma


IoT ile mekan, araç ve makinelerle haberleşebilen, standart iş akışlarını Bot'larla yöneten ve tüm bunları anlık mesajlaşma uygulaması ile insana bağlayan bir akış sağlamak, verimlilik ve yönetim açısından yeni bir sayfa açıyor.




hızlıYOL Teknoloji


hızlıYOL Teknoloji olarak son bir yıldır akıllı mesajlaşma üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Önümüzdeki dönemde duyuracağımız yeni platformumuz ile akıllı mesajlaşma, Bot'lar ve Beacon'ların entegrasyonu ile akıllı yönetim süreçleri oluşturmayı amaçlıyoruz.

İş süreçlerinizi, her bir noktasında, Beacon ve Bot'larla oluşturulmuş dijital akışlara dönüştürerek, öncelikle kritik iş akışlarınızı daha yönetilebilir kılmayı hedefliyoruz. Elbette adım adım geliştirilecek bu süreçte en çok bizimle beraber hareket eden / edecek olan topluluğa (community) güveniyoruz.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak için;

info@hizliyol.com 'a email'lerinizi bekliyoruz.



Read More »

30 Mart 2016 Çarşamba

Şirketiniz için Mobil Uygulamalar

Mobil Dünya ve Şirketler

Şimdi telefonunuzu açın kaç şirketin uygulamasına sahip olduğunuza bir bakın. Çok büyük şirketler dışında bir kullanıcının cep telefonuna girmek pek de kolay değildir. Bu açıdan baktığınızda çok ciddi bir fayda sağlamayan uygulamalar çoğunlukla, bizim şirketin de bir uygulaması var noktasında kalmakta ve fayda sağlamamaktadır.

Çalışanlarınıza şirket içi kullanacağı bir mobil uygulamayı, yükletme konusunda başarılı olmanız çok daha kolaydır. Ama birden fazla uygulamayı çalışana yükletmek ve hepsini kullanmasını beklemek oldukça hayalci bir davranıştır. Kullanıcı çalışanınız dahi olsa, kullanıcı dostu olmayan bir ekosistem ile başarılı sonuçlar elde etmeniz mümkün değildir.

Şimdi telefonunuza bakın ve cevap verin, facebook messenger, whatsapp gibi mesajlaşma uygulamanız var mı? Çoğunuz bu soruya evet diyecektir. Öyleyse mesajlaşma uygulaması üzerinde geliştirilecek bot'lar ile kullanımı kolay ve insanlara ulaşabilecek bir mobil deneyim yaratabilirsiniz.



Değişim

Uygulamaların karmaşık yapısını kolaylaştıran, tetikleyici bot'lar ile deneyimlerimiz farklılaşacak gibi görünüyor. Attığınız bir mesajla farklı bot'ları tetikleyebilirsiniz. Özellikle de eposta gibi yapısal olmayan veri ile uğraşmanın modası geçiyorken.

Bot'lar hayatımıza entegre oldukça mesajlarımız ve onlara bağlı iş akışları oluşmaya başlayacak gibi görünüyor.

Her Şey Bir Mesajla Başladı

Dünyada her şey bir mesajla başlar ve bu mesajın tetiklediği planlar, aktiviteler oluşur. İşte bot'lar da bu akışı dijital ortamda kontrol ederek, süreçlerimizi kolaylaştıracaklar. Artık bilgisayarlarla olan kullanıcı ara yüzümüz giderek değişiyor.

HızlıYOL ve Akıllı Mesajlaşma

HızlıYOL Teknoloji olarak, bot yazan ilk Türk firmasıyız.  Daha çok kurumsal çözümlere odaklanan bakış açımızla, iş akışlarını başka bir boyuta taşıyoruz.

Bizde her türlü uygulama var ne gerek var bot'lara diyenlerdenseniz, önümüzdeki 3 yıl içerisinde görüşürüz.



Read More »