Bu Blogda Ara

18 Haziran 2015 Perşembe

İnşaat Sektörü ve Teknoloji

İNŞAAT TEKNOLOJİLERİ

İnşaat sektörü teknoloji kullanımı konusunda oldukça geride kalmış bir alan olarak ön plana çıkmaktadır. Sektör özellikle uygulama noktasında teknolojinin nimetlerinden faydalanamamaktadır. Bunun sebeplerinden en önemlisi, teknolojinin etkin kullanılabilmesi için süreçlerin iyileştirilmesinin zorunlu olmasıdır. Eğer sizin süreçleriniz doğru tanımlanmamışsa teknolojiyi kullanmak sadece bu karışıklığın ortaya daha net çıkmasına neden olacak, bu sebeple çalışanlar bu durumdan rahatsız olacaklardır.

Örneğin, eğer mimari tasarım ile şantiye uygulaması uyumlu değilse, bu sistemleri birlikte çalıştıracak yazılımlar bu uyumsuzluğun altını çizmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu sebeple teknoloji konusuna her şeyden bağımsız bir alanmış gibi bakılması ve yüksek beklentilerle yatırım yapılması başarısızlık ihtimalini arttırmaktadır.

İnşaat sektöründe, "Bu teknolojiler şantiyede işe yaramaz." şeklinde cümleleri çok duyarsınız. Bunun asıl sebeplerinden biri çalışanların yetkinliklerinin düşük olması ve "bir şekilde" çok az planlama ve kişisel becerilerle işlerin yapılıyor olmasıdır.

Elbette tüm bu tespitler teknolojinin inşaat sektöründe kullanılamayacağı anlamına gelmez. Bu zorluklar konuya yaklaşımı değiştirerek çözülebilir. Öncelikle şirketlerin teknoloji yatırımı dendiğinde aklına gelen sadece bilgisayar alımı ve yazılım tedariki olmamalıdır. Asıl önemli olan şirketlerin kendi ihtiyaçlarına uygun teknoloji kullanım planı yapmasıdır. Bir çok yazılım lisansı alarak bunları kullanamayan şirketlere sektörde rastlamak çok kolaydır. Yine bu şirketlere bu yazılımla ilgili amaçlarını sorduğunuzda, yazılımın özelliklerini saydıklarını fark edersiniz. Halbuki, önemli olan yazılım özellikleri değil, yazılımın şirkete bir plan dahilinde sağlayacağı faydadır. Bu açıdan bakıldığında, eldeki kadro ve imkanlarla çok etkili çözümler ortaya koymak mümkündür.

Hemen hemen tüm inşaat şirketlerinde var olan ana sorunlar şu şekilde özetlenebilir;
- Tasarım sorunları
- Doküman paylaşım sorunları
- Şantiye ve teknik ofis ortak çalışma sorunları
- Planlama ve kontrol sorunları
- Bütçe yönetimi ve hak edişlerle ilgili sorunlar

Tüm bu noktalarda yaşanan sorunlar şirketlerin ihtiyaçlarına yönelik uygulamalarla minimize edilebilir. Bu noktada ana amaç şu an kullanılan sistemlerin bir veri tabanına bağlı olarak yönetilmesidir. Bu açıdan toplanan veriler hem karar hem de kontrol süreçlerinde iyileştirme sağlayacaktır.

Personel kalitesi ile ilgili sorunlar, yaptıkları işleri onların yükünü arttırmadan sisteme alabilecek ara uygulamalarla çözülebilir. Unutmayalım ki, teknoloji ille de çok karmaşık sorunları değil, püf noktaları da kolaylıkla çözebilecek bir araçtır. Bu açıdan çalışanları yormadan sistemin içine çekebilmek mümkündür.

Ne yazık ki, ülkemizde genellikle büyük projelerde teknoloji kullanma niyeti aniden ortaya çıkmaktadır. Şirket hiçbir ön hazırlığı olmadan en büyük projesinde, büyük bir dönüşüm yapmak için yola çıkmakta, bu tip bir hareket genellikle büyük hayal kırıklıkları ile sonlanmaktadır. Teknolojinin her derde deva olacağı, tek tuşla her şeyin değişeceği beklentisi ile çıkılan yolda, yaşanan her sorun teknolojinin yetersizliğine bağlanırken, üretkenlik zafiyeti bahanelerin arkasına saklanmaktadır.

Kendi yetersizliklerini teknolojinin arkasına saklayan kadrolar, ne yazık ki sektöre verdikleri zararı önümüzdeki yıllarda iş bulamayarak ödeyeceklerdir. Teknoloji karşı koyulamaz şekilde gelişirken, inşaat sektörünün bu değişimden muaf kalacağını düşünmek, en hafif tabiriyle saflıktır.

Sonuç olarak yapılması gereken tüm inşaat ve mimarlık firmalarının teknoloji konusunda sürdürülebilir bir plan çerçevesinde kendilerini geliştirirken süreçlerini iyileştirmeleridir. Doğru hedefler ortaya koyulmalı, her ulaşılan hedef bir sonraki hedefin basamağı olmalıdır. Bu sebeple ilk adımların büyük adımlar olması gerekmemektedir. Küçük ama sağlam adımlarla ilerlemek ve verim elde etmek önemsenmelidir.

IoT, mobil çözümler, BIM, yalın inşaat ve proje yönetimi gibi konularda önce farkındalık arttırılmalı daha sonrasında ilk adımlar atılmaya başlanmalıdır.

Unutmayın her zaman en kısa yol, en hızlıyol değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder